Kentte çok sayıda ilçe, çarpık kentleşme nedeniyle heyelan tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Kış aylarında artan yağışlar, heyelan tehlikesinin yüksek olduğu Narlıdere, Balçova, Çiğli ve Konak ilçelerinde yaşayanları risk altında bırakıyor. Heyelanın kentte karşılaşılan afetlerden biri olduğunu lisana getiren Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, “Heyelan İzmir’de geçmişten bugüne kadar yaşandı. Bundan sonra da yaşanmaya devam edecek. Zira çarpık kentleşme var. İzmir’de heyelana neden olan 3 şey var; jeolojik şartlar, yağmur ve yamaç eğimi. Bunlara bir de zelzele ekleniyor” sözlerini kullandı.
‘HARMANDALI AFETE MARUZ BÖLGE İLAN EDİLMELİ’
Narlıdere, Balçova, Konak Kadifekale ve Çiğli Harmandalı’nın İzmir’in en çok heyelanla karşı karşıya kaldığı ilçeler olduğunu belirten Önalan, “Bu bölgelerde çok yüksek yamaçlar var. Yağış rejimiyle birlikte plansız bir kentleşme var. Bunların hepsi bir ortaya geldiği vakit şayet gerekli tedbirleri almıyorsanız heyelanlarla karşı karşıya kalıyorsunuz. Heyelanlarla gayret etmek için bölgenin yapısına uygun tasarım yapmak lazım. Yüksek binalar özel şartlara nazaran yapılmalı. Bir de birtakım bölgeleri Kadifekale ve Harmandalı’yı imara kapatmak lazım. Harmandalı İzmir’in kanseri, uzun yıllardır devam eden, yanlış yer seçiminden kaynaklanan bir durum var. Şu anda heyelan çöp ile birlikte mahallelerin üzerine yürüyor. Bölgenin afete maruz bölge ilan edilmesi lazım” açıklamalarında bulundu.
‘DERE YATAKLARININ KIYISINDAKİ YAPILAŞMALARIN İZMİR’E ÖNEMLİ FATURALARI OLUYOR’
İzmir’in yapılaşmasında çok önemli problemler olduğunu tabir eden Önalan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Yüksek yapıları kayaçların üzerine yapabilirsiniz, sağlam tabanlar olarak düşünülebilir lakin yamaca uygun tedbirler almak gerekiyor. Dere yataklarının da rehabilite edilmesi lazım. Dere yataklarının kıyısındaki yapılaşmaların İzmir’e çok önemli faturaları oluyor. Heyelan da bunlardan bir tanesi. İzmir’de her sene en az bir defa heyelan yaşanıyor. Yapılaşma şartları çok berbat. Üstyapıyı mühendislik standartlarına uygun yapabilirsiniz lakin heyelanı önleyecek tedbirleri almazsanız üstyapı ne kadar sağlam olursa olsun bir gün o bölge kayar ve çok önemli ve mal kayıplarına neden olabilir.”
‘HEYELAN BÖLGELERİNE MAHSUS TEDBİRLER ALINMALI’
Heyelan riski olan bölgelerde jeolojik ve jeoteknik araştırmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Önalan, “İzmir’in mikro bölgeleme çalışmaları devam ediyor. Mikro bölgeleme çalışmalarında alanların ayrılıp, oralara has tedbirlerin konulması lazım. Binalar yapılırken destekleme sistemleri, kazıların denetimli yapılması, yer üstü sularının uzaklaştırılması, derelerin ıslah edilmesi tedbirleri alınmalı. Mikro bölgeleme çalışmalarında heyelan alanlarının tespit edilmesi, tespit edilen alanlara nazaran tedbirlerin alınması gerekiyor. Mevcut heyelan bölgelerinde önemli bir heyelan gelişmişse Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, AFAD tarafından bu bölgelerde gerekli incelemeler yapılmalı, genel yaşama tesiri varsa afet bölgesi ilan edilmeli ve yapılaşmaya kapatılmalı” dedi.
‘EROZYON TEHLİKESİ VAR’
Orman yangınlarının olduğu bölgelerde heyelandan evvel erozyon tehlikesi yaşanabileceğini söyleyen Önalan, “Bitki örtüsünün yok olmasıyla birlikte erozyon başlar. Toprak yağışlarla birlikte derelere gerçek yavaş yavaş gelmeye başlıyor. Taşkın tehlikeleri çok değerli. Orman yangınlarının çıktığı bölgede kısa, orta ve uzun vadede şayet gerekli tedbirler alınmaz ise çok önemli taşkın tehlikeleri bizi bekliyor. Karşıyaka Yamanlar’a körfeze hakikat gelen dereler var. Bu derelerin kısa vadede rehabilite edilmesi lazım. Belediyeler, DSİ ve Orman Genel Müdürlüğü’nün derhal önlem almaları gerekiyor. Yağışla birlikte derelerin içine girecek materyalin denetim altına gerekiyor. Kısa müddette o bölgelerin tekrar ağaçlandırılması gerekiyor. Gerekli tedbirler alınmaz ve yapılaşmaya açılırsa, bölge heyelana açık hale gelecek” diye konuştu. (DHA)
?
