25 Ekim olarak vizyon tarihini açıklayan ‘Bir Cumhuriyet Şarkısı’ sinemasının birinci teaser’ı paylaşıldı. Direktör koltuğunda Yağız Alp Akaydın’ın oturduğu sinema; 1930’lu yılların Türkiye’sinde, bir avuç genç, yetenekli ve azimli insanın, önlerindeki tüm pürüzlere karşın bir ülkede sanatla nasıl ihtilal yaptığının nefes kesen öyküsünü anlatıyor. Başrollerde Salih Bademci, Ertan Saban, Ahmet R. Şungar, Tekçe Akalay, Melis Sezen, Şifanur Gül, Mehmet Özgür, Burak Bilgili ve Emre Karayel ve Bensu Soral ve Okan Yalabık var.
BU SİNEMADAKİ ATATÜRK NASIL
Ertan Saban Atatürk rolünde. Türk asıllı Makedon oyuncunun şivesi bugüne kadar sinema ve dizilerdeki Atatürk seslerinden farklı. Kendi sesi ile yonyuor. Makyaj onu ne kadar Atatürk’e benzetmiş? Abartılı mı olmuş? Bu tartışmalar, sinema ile ilgili olarak gündeme gelebilir.
ÖZSOY OPERASI NASIL ANLATILACAK
Film, birinci Türk Operası “Özsoy” un öyküsü. Kıssası nedir ? 1934 yılında İran Şahi rRıza Pehlevi’nin Türkiye ziyaret edecekti. Atatürk; Şah Pehlevi’yi derinden etkileyecek bir program için neler yapmamızı önerirsiniz?” dedi. “Bana bu bahisteki görüşlerinizi açıklamanızı istiyorum.” diyerek arkadaşların ile bir toplantı yapmıştı. Teklifler çoktu ancak hiç biri Atatürk’ü tatmin etmemişti. “Siz nasıl bir şey düşünüyorsunuz bu bahiste Paşam?” diye sorulduğunda karşılık; “Bir Türk operası yapacağız..” olmuştu. Tanıtımda bu kıssadan detaylar veriliyor. Bestekar Adnan Saygun (Salih Bademci) “Mümkün mü bu söylediğiniz bir ay diyorsunuz opera” diyor. Saygun anılarında şöyle anlatmış; “Solistimiz yok, koromuz yok, orkestramız yok. Ben bu besteyi yapsam bile müziği çalacak orkestra nerede, oyunu oynayacak, aryaları söyleyecek solist nerede, koro nerede?”… Orkestranın yaylı sazlar kümesi, İstanbul’dan Cemal Reşit Rey’in kurmuş olduğu yaylı sazlar orkestrası ile destek edildi. Nefesli sazlar Ankara’daki asker bandolarından sağlandı. Koro, Ankara Kız Lisesi, İsmet Paşa Kız Enstitüsü ve Gazi Terbiye Enstitüsü Vücut Terbiyesi Bölümü’nün, üstelik nota bilmeyen öğrencilerinden kuruldu. Nimet Vahit, Nurullah Taşkıran, Semiha Berksoy ve Halil Bedii Yönetken de solist olarak misyon aldılar.
BU DETAY OLACAK MI
Provalar sırasında şef Zeki Üngör’ ün isteksizliği, Mustafa Kemal’e iletildi. Provaları izleyen paşa durumu anladı ve Üngör’ü orkestranın başından uzaklaştırdı. Yerine bestekarı Adnan Saygun’u getirdi. Bu türlü bir kıssası olan “Özsoy” 19 Haziran 1934 gecesi Şah Rıza’ nın huzurunda sahnelendi.
ADNAN BU BİR İHTİLAL HAREKETEDİR
Mustafa Kemal, operanın sahnelenmesinden emeği geçenleri Çankaya Köşkü’nde o gece ağırlamıştı. Onlara söylediği kelam sinemanın tanıtımında da geçiyor; “Bu bir ihtilal hareketidir”. Aslında bu tüm karşılarına bir ileti niteliğindeydi.
ÖZSOY NE OLDU
Operanin sonraki gösterimleri Atatürk’ün vefatından çok sonra gerçekleşmişti. 1982 yılında, Atatürk’ün 100. doğum yıldönümü nedeniyle, tam 48 yıl sonra tekrar sahnelenmesi gündeme geldiğinde yapıtın bestekarı Ahmet Adnan Saygun, bu 3 perde 12 tablodan oluşan operayı, bir perdelik özet haline getirmişti. Bu hali ile Özsoy Operası 1982 yılından sonra birkaç sefer daha sahnelenmiştir. Onlardan biri, 2012 yılında Mearsin Opera Balesi tarafından gerçekleştirilmiş ve gazetelere; “Türk opera tarihin başlangıcı olarak görülen ‘Özsoy’ operasını 78 yıl ortadan sonra özet halinde tek perde olarak Mersin Kültür Merkezi’nde sahneledi” diye yazılmıştı.
