T24 Haber Merkezi
İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Adalet ve Hata Laboratuvarı Müdürü Doç. Dr. Ayhan Erbay, 2024-2025 yılında okullarda; şiddet, online oyunlarda nefret söylemi, milletlerarası çocuk suçluluğu, üniversite yerleşke alanlarında şiddet ve şiddetin önlenmesi üzere başlıkları gündeme aldıklarını belirtti. Erbay, “Şiddetin önlenmesine yönelik okullarda ve yerleşke alanlarında yapılabilecek araştırmalarımız gündemde olacak. Bilhassa geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında okullarda meydana gelen ataklardaki artış dikkat çekici” dedi.
İKÜ Ataköy Yerleşkesinde çalışmalarını sürdüren Adalet ve Kabahat Laboratuvarı 2024-2025 akademik yılında çocuk suçluluğu, okullarda şiddet, başta oyun platformları olmak üzere dijital alanda nefret söylemi ve yerleşke alanlarında şiddetin önlenmesi hususlarına odaklanacak.
Şiddetin olay yeri geniş bir alana yayılıyor
Şiddetin gündelik omurdaki en açık göstergelerinden biri olan nefret telaffuzlarının toplumsal medya ve oyun platformlarındaki görünürlüğüne dikkati çeken İKÜ Psikoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erbay Adalet ve Kabahat Laboratuvarı’nın bu yıl gündeme alacağı mevzuları şöyle özetledi:
“Şiddetin olay yeri günümüzde okullardan dijital dünyaya çok geniş bir alana yayılıyor. ASLAB bu yıl, çocukları ve gençleri tehdit eden ya da içine çeken şiddet olgusunun altyapısına yer boyutuyla odaklanacak. Şiddetin öngörülmesi ve önlenmesine yönelik okullarda ve yerleşke alanlarında yapılabilecek araştırmalarımız gündemde olacak. Bilhassa geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında okullarda meydana gelen hücumlardaki artış dikkat cazibeli. Taarruzların bir kısmında daha evvel nadiren şahit olduğumuz ateşli silahların kullanımı kaygı verici. Öte yandan, çocukların şiddet hareketlerindeki yıkıcılıklarının artmasının altında son birkaç yıldır tanınan hale gelen ve ateşli silah kullanımının yanı sıra askeri taktiklerin kullanıldığı çok oyunculu çevrimiçi oyun platformlarının rolünü bilhassa irdelemek istiyoruz. 12 Ağustos’ta Eskişehir’de meydana gelen olayda saldırganın oyun karakteri üzere giyinmiş olması bu mevzuyu gündeme taşımamıza neden oldu.”
“Şiddet, dijital dünyada nefret telaffuzuyla somutlaşıyor”
Sosyal medya ve oyun platformlarında şiddetin nefret telaffuzuyla somutlaştığını belirten Doç. Dr. Erbay, “Çevrimiçi oyunlar ve toplumsal medya kanalları nefret telaffuzunun çok yüksek perdeden, süratli ve çok kolay yayıldığı alanlar. Dijital dünyada bir şiddet tipi olarak nefret telaffuzunu tahlil etmek, bu akışın çocuklar ve gençler üzerindeki tesirlerinde odaklanmak istiyoruz. Çevrimiçi oyun platformlarındaki sohbet odaları muhakkak kümelerin yahut oyunlardaki kavramla klanların öteki oyunculara kapalı tuttuğu alanlar. Bu sohbet odalarında oyunla da ilgi kurularak gerçek hayattaki yansımaları irdelenerek genç yaştaki oyuncuların oyunla ve klanıyla toplumsal bir bağ geliştirmesi hedefleniyor. Bir mühlet sonra oyunda yüksek düzeylere ilerleyen oyuncular sohbet odalarında toplumsal olayları, tansiyonları yahut beğenmedikleri yöneticileri maksada koyup toplumsal bağı sosyo-duygusal bir tabana çekerek radikalleştirme sürecini başlatıyorlar. Bu basamakta oyuncuların bilhassa denetlenmeyen açık sohbetlerde birbirlerine karşı tavırlarında aşırılıkçı telaffuzlara sahip olanlar, anonimliğin verdiği öz itimatla sözel şiddeti rakibini bastırmak için kullananlar, dissosiyatif hayal gücüne sahip olanlar çeşitli kümeler yahut klanlar tarafından dikkate alınıyor. Bu özelliklere sahip olan oyuncular klana davet edilip çeşitli oyun içi ödüllerle oyunda süratle ilerlemesi sağlanırken bir yandan da kapalı sohbet odalarında nefret telaffuzları somutlaştırılıyor” diye konuştu.
“Şiddete karşı kriz ve risk planları okulların ihtiyacı”
İKÜ Adalet ve Cürüm Laboratuvarı bu yıl okullarda şiddet olgusuna ait araştırmalar kadar bu hususta okullarda aileler, öğrenciler ve eğitimciler için kullanılabilecek standart kriz ve risk bağlantı planlarının geliştirilmesini de gündeme aldı. Doç.Dr. Erbay, okullarda şiddetin öngörülmesi, önlenmesi ve şiddet olayları karşısında gerçek ve yerinde hareket planlarının ehemmiyetini şu sözlerle özetledi:
“Okullarda şiddet hadiselerinin artmasıyla yöneticilerin ve öğretmenlerin hem okul içinde meydana gelen olaylarda hem de okul dışında meydana gelmiş lakin okul içine yansımış olaylarda kullanabilecekleri kriz protokollerinin hazırlanması gerekiyor. Tıpkı zelzele yahut yangın anında vazifeli kılınan çalışanın neleri yapacağını senaryolaştıran planlardaki üzere çeşitli şiddet senaryolarında vazife dağılımının evvelce belirlenmesi ve süratli bir halde olaya müdahale edilmesi gerekiyor. Yöneticilerin yalnızca kriz protokollerine değil birebir vakitte risk planları da hazırlaması kritik ehemmiyete sahip. Okul içinde yahut etrafında meydana gelebilecek olayların öngörülerek engellenmesi ismine aktif ve dikkat alımlı hatta caydırıcı tedbirler alınması mağduriyetlerin oluşmasında, okul atmosferinin korunmasında, öğrencilerin ve velilerin okulu inançlı bir alan olarak görüp güvenmelerine imkan sağlayacaktır.” (DHA)
|
Bol ödüllü ‘Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri’ sinemasının konusu ne?
|
